Ramazan Ayına bizleri ulaştıran nimetlerini bizlere bol bol ihsan eden Rabbimize hamdolsun.
Allah’ı bize tanıtan, İslam’ı tebliğ eden, Yaşayışıyla insanlığa örnek olan; Önderimiz, Rehberimiz, Efendimiz Hazret-i Muhammed –Sallallahu Aleyhi ve Selleme salat u selam olsun
“Ramazan Ayı yıl içindeki ayların efendisidir.” ( 1 ) “Mübarek bir aydır.” ( 2 )olsun.
Sema kapılarının açıldığı, ilahi rahmet ve bereketin sağanak sağanak çağlayanlar gibi aleme saçıldığı, manevi kazancı hesapsız, Kitabımız Kuran-ı Kerimin; insan ve insanlığı Yücelten kurallarının prensiplerinin inmeye başladığı manevi kazancı bol olan bir aydır.
Ramazan Ayındaki;
- Oruçlar
- Beş vakit namazlar
- Teravihler
- Sahurlar
- Seherler
- Teheccütler
- Dualar
- Zikirler
- Tesbihler
- İftarlar
- Sadakalar
- Zekatlar
- Fitreler…
- hepsi birer sevap makinası gibi işlerler.
Uygulayıcılarını ; ebedi nimet ve mutluluğa, mutluluklara ulaştırırlar.
Ramazan Ayının bereketi, kıymetiyle ilgili Allah Resulü – sallallahu aleyhi ve selem- şöyle Buyurdular:
“ Ey insanlar sizi mübarek ve büyük bir ay gölgeledi. O ay içinde bir ay vardır ki bin aydan daha hayırlıdır. Allah o ayda gündüz orucunu farz, gece ibadetini nafile kıldı. O ay içinde bir Hayır ( nafile ) işleyen diğer aylarda bir farz işlemiş gibi olur, o ayda bir farz yapan diğer aylarda Yetmiş farz yapmış gibi olur. O sabır ayıdır. Sabrın karşılığı ise cennettir. O yardımlaşma ayıdır. O ayda mü ’minin rızkı bereketlendirilir…
Ramazanda şu dört şeyi çok yapınız:
- -Şehadet getirmek
- -İstiğfar etmek
- -Cenneti istemek
- -Cehennemden Allah’a sığınmak.”( 3 )
ORUÇTUTMAK FARZDIR
Oruç hicri ikinci yılda şaban ayında farz oldu. İslamın beş şartından biridir.( 4 ) Rabbimiz oruçla ilgili olarak şöyle buyurur; “ Ey müminler ( Kötülüklerden ve haramlardan ) korunmanız için oruç tutmak, sizden öncekilere farz kılındığı gibi size de farz kılındı. O ramazan ayı ki insanlara bir rehber olan, onları doğru yola götüren ve hakkı batıldan ayıran , apaçık delilleri içeren Kuran o ayda indirildi. Öyle ise sizden kim o aya ulaşırsa oruç tutsun. ( Bu ayda ) kim hasta veya yolcu olur ( da oruç tutamazsa )tutamadığı günler sayısınca başka günler oruç tutsun ( kaza etsin ) Allah size kolaylık diler zorluk dilemez”( 5 ) Ramazan ayında oruç tutmak farzdır.
Oruç Farsça Ruz kelimesinin Türkçe’leşmiş şeklidir.
Arapça savm. Sıyamdır. Savm: Arapçada ; bir şeyden uzak durmak, engellemek anlamında kullanılır.
Fıkıh terimi olarak: İmsak vaktinden iftar vaktine kadar yeme içme ve cinsel ilişkiden uzak durmak demektir.
İmsak vakti oruç yasaklarından ( yeme. İçme , cinsel ilişki ) uzak durma vaktinin başlangıcı anlamında kullanılır.
İmsak vakti tan yerinin ( Fecr-i Sadık ) ağarması vakti olup bu andan itibaren yatsı namazının vakti çıkar sabah namazının vakti girer.Bu vakit aynı zamanda sahurun sona erip orucun başlama vaktidir.
İftar vakti oruç yasaklarının sona erdiği vakit anlamında olup , güneşin batma vaktidir. Bu vakitle birlikte akşam namazının vakti girmiş olur.
İmsak vaktinden iftar vaktine kadar yeme içme ve cinsel ilişkiden uzak durmanın bir amacı olmalı ve bu iş bilinçli olarak yapılmalıdır.
Bu amaç ve bilinç orucun Allah rızası için tutuluyor olmasıdır. Bu, niyettir. Bu amaç ve bilinç olmadığı zaman mesela: imkan bulamadığı, perhiz, rejim, zindelik…Vs. Amaçlar için bu üç şey ( yeme içme cinsel ilişki ) den uzak durmak oruç olarak değer kazanmaz. Bütün ibadetlerde olduğu gibi oruç ibadetinde de Allah için yapma şartı olmazsa olmaz bir şarttır,
Zahiri ve batını şartlarına uygun oruç tutmak
- Günahların affına
- Cehennemden uzaklaşmaya
- Hesapsız sevap kazanmaya vesile olur.
Bu konuda birkaç hadis mealini arz edelim :
-“ Kim inanarak ve sevabını Allahdan bekleyerek ramazan orucunu tutarsa Allah o kimsenin geçmiş günahlarını bağışlar.” ( 6 )
-“ Kim Allah için birgün oruç tutarsa Allah yetmiş yıllık bir mesafe kadar onu cehennem ateşinden uzaklaştırır.” ( 7 )
– “ Oruç bir kalkandır, ( 8 )
Efendimiz Aleyhisselam; “ Adem oğlunun her ameline on katından yedi yüz katına kadar sevap verilir “ buyurmuş ve Yüce Allah da; “Oruç hariç. Çünkü oruç benim içindir onun mükafatını ben vereceğim oruç tutan kimse yemesini içmesini ve şehvetini benim için terk etmiştir”. ( 9 ) “ Oruç hariç, Adem oğlunun her ameli kendisi içindir. Oruç benim içindir, onun ödülünü, ben vereceğim…” buyurmuştur ( 10 )
MÜKEMMEL ORUÇ
Oruç insanı; olumsuz, söz, eylem ve davranışlardan alıkoymalıdır.
“ Korunmanız için “ diye tercüme ettiğimiz “lealleküm tettekun “ cümlesindeki Lealle “ için anlamında illet harfi veya “umulur ki” anlamında teracci harfidir. Buna göre cümlenin anlamı; “umulur ki ( kötülük ve haramlardan ) korunursunuz “ olur. Bu cümleyi “ umulur ki siz muttakilerden olursunuz “diye çevirmek de mümkündür. Cümledeki “ Tettekun “ kelimesi; insanın iman edip Allah ve peygamberinin emir ve yasaklarına uyarak dünya ve ahirette kendisine zarar verecek inanç, söz, ve davranışlardan, kötülük ve haramlardan sakınmayı ve korunmayı nefse ve şehvete hakim olma melekesi kazanmayı ifade eder.
Ayet-i Kerimeden anlıyoruz ki; oruç, kötülük ve haramlardan korunmak için farz olmuştur.
Öyleyse tutulan oruç insanı haram ve kötülüklerden alıkoyacak kalitede tutulmalıdır.
Efendimiz – Aleyhisselam- şöyle buyurdular. “ Biriniz oruçlu iken kötü ve kaba söz söylemesin, bağırıp çağırmasın, cahillik etmesin. Biri oruçlu ile kavga etmek, tartışmak, dövüşmek isterse ona ‘ben oruçluyum, ben oruçluyum’ desin “ ( 11 )
“Oruç sadece yemeyi ve içmeyi terk etmekten ibaret değildir. Aynı zamanda oruç : çirkin, kötü ve kaba sözlerden uzak durmaktır.
( Ey oruçlu ) Eğer biri sana sataşır, sövüp sayar, bağırıp çağırır, kaba ve çirkin davranırsa , ona “Ben oruçluyum, ben oruçluyum’ de” ( 12)
Naklettiğimiz Hadis-i Şerifler orucun gayesinin; insanın edep ve ahlakını iyileştirmek olduğunu açıkça ifade etmektedir.
Eğer oruç insanı ; kötü söz, eylem ve davranışlardan uzaklaştırmıyor, edep ve ahlakını güzleştirmiyorsa amacına ulaşamamış demektir.
Böyle bir oruçtan istenilen sevap da elde edilemez.
Nitekim Efendimiz –sallallahu aleyhi ve selem şöyle buyurmuştur: “ Kim yalanı ve yalanla iş görmeyi bırakmazsa Allahın onun yemesini içmesini bırakmasına ihtiyacı yoktur” ( 13 )
“ Nice oruç tutanlar vardır ki onların oruçtan nasipleri sadece aç ( ve susuz ) kalmalarıdır. Nice geceleri namaz kılanlar vardır ki onların namazdan nasipleri sadece uykusuz kalmaktır “ ( 14 )
Dolayısıyla oruç tutan insan;
- Yalan
- Yalancı şahitlik
- Gıybet
- İftira
- Hile
- Aldatma
- Kötü söz
- Ve benzeri davranışlardan uzak
- İş ve işlemlerinde
- Söz ve sözleşmelerin de
- Alım ve satımlarında
- Dürüst ve dosdoğru olmalıdır.
BİLE BİLE ORUÇTUTMAMANIN KAYBI
Geçerli bir mazereti olmadığı halde ramazan orucunu tutmayan bir Müslüman; Allaha ve peygambere isyan etmiş, pek çok sevap ve manevi nimetten yoksun kalmış, büyük günah işlemiş olur.
Mazeretsiz olarak tutmadığı bir günlük ramazan orucunun yerine başka zamanlarda ömür boyu oruç tutsa telafi edemez.
Bu konuda Fahr-i Kainat Efendimiz – sallallahu aleyhi ve selem- şöyle buyurdular;
“ Kim hastalığı ve bir ruhsatı olmaksızın ramazan ayından bir gün oruç tutmazsa bütün günleri oruç tutsa yine bu orucu yerine getiremez “ ( Kaybettiği sevabı alamaz ) ( 15 )
SÖZÜN ÖZÜ
İnsan uyanık olmalı bütün ibadetlerini olduğu gibi oruç ibadetini de özene bezene, ihlasla yerine getirmeye gayret etmeli çalışmalıdır .
Ramazan gecelerini de ihya edip : Sahur vaktinin Seher vakti olduğunun farkına varıp mutlaka en az iki rekat TEHECCÜD namazı kılmalı. Bu manevi kazanç mevsiminden azami derecede faydalanıp , günahlardan kurtulup bayrama kavuşmalıdır .
Teheccüdün ; Zevkini, Tadını alıp -Ramazandan sonra da devam edeceğim- kararına varmalıdır.
Ramazanı duya duya ve doya doya yaşayanlardan olmamızı nasip etmesi dileğiyle…
Rabbimiz yâr yardımcımız olsun .
Kaynaklar;_____________________________
1- Beyhaki Şüab . 111. 314
2- Ahmed Müsned. 11 . 230
3- Terğib 2. 430
4-Buhari İman 34
5- Bakara 183 . 185
6- Buhari . Savm . 6
7- Müslim Sıyam 168
8- Buhari Savm . 9
9- Müslim Siyam 16
10- Buhari Savm . 9
11- Mmüslim , Sıyam , 160
12- Münziri . 148 .
13- Buhari Savm . 8 .
14- İbn-i Mace 1. Savm 138
15- Ebu Davud Savm 38